Hayrettin kılıç
İman öyle büyük bir nimet ki, böyle bir zamanda daha iyi anlıyor insan. Şükrediyor iman ettiği için. Çünkü iman olmasa, sabredilmeyecek bir acıymış ölüm. Hazırlanmak gerek ölüme de, ölüm acısına da. Dayanması çok zor!.. Yaptığın ve yapmadığın şeyler geliyor aklına. Ve pişmanlıklar...Keşke şöyle yapsaydım keşke böyle yapsaydımlar ...Ama hepsi boş. Giden geri gelmiyor, kalan istese de gidemiyor...
Hayatın anlamsızlığını anlıyor insan ölümle. Hiç ölmeyecekmiş gibi bağlandığı dünyanın boş olduğunu hatırlıyor. Hayır hatırlıyor değil, bunu tüm benliğiyle kavrıyor. Bütün acılar hafif geliyor. Çünkü nasıl olsa ölüm var!..
Hâlâ rüya gibi geliyor yaşadıklarımız.. Sanki hepsi, kendimize çekidüzen vermemiz için bizlere özel hazırlanmış bir rüya. Az sonra uyandırılacağız ve kaybettiklerimizi içerde biryerlerde hayatına devam ederken, otururken bulacağız yada yatağında yatarken yada namaz kılarken yada kahvaltı ederken... Keşke hepsi gerçekten bir rüya olsa! Hayat zaten öyle zordu ki, bir de sevdiklerimiz gidince iyice zorlaşacak. Bu yükü taşımak ağırımıza gidiyordur bundan eminim. Allah kimseye taşıyamayacağı yükü yüklemezmiş...
Zamansız ve çok acı bir ölümle aramızdan ayrılan HAYRETTİN abimizi, kardeşimizi rahmetle anarken bir kez daha ne kadar çok sevilen bir insan olduğunu sevmeyen kin duyanların yüzüne bir kez daha sevenleri; yanlız bırakmayarak vurmuş oldu...
MEKANIN CENNET OLSUN..